18 Mayıs 2012 Cuma

Bugün 19.Mayis Unutanlara duyrulur :) KÜÇÜK BİR ÇOCUĞUN UMUDU

KÜÇÜK BİR ÇOCUĞUN UMUDU


Küçük çocuk deniz kenarında gördüğü yassı bir taşın güzelliğine hayran olmuştu. Mutlaka bir mücevherdi bulduğu. Biçimi de bir insan kalbine benziyordu. Üstelik pırıl pırıl da parlamaktaydı.

Çocuk; taşı avuçlayıp evine koştu. Ve onu büyük bir heyecanla babasına uzattı.
Adam yavrusunun soğuktan morarmış avucundaki taşın birbirine sürtüldüğünde kıvılcım çıkartan bir çakmak taşı olduğunu hemen anladı. Fakat bunu ona söyleyemedi.
Küçük çocuk düşlerini süsleyen bisiklete kavuşmak için elindeki taşı satmak istiyor ve o paranın bir bölümüyle bir de top alabileceğine inanıyordu. Fakat babası buna yanaşmıyordu.


Çocuk işin kendisine düştüğünü anladığında tatilde simit sattığı çarşıya gitti. Kuyumcu vitrinleri göz kamaştıran ışıkların aydınlattığı altın kolyelerle doluydu. Bir de elindeki taşın çok küçükleriyle süslenen yüzüklerle.
Çocuk en gösterişli mağazayı gözüne kestirdikten sonra bir süre vitrinin önünde bekledi. İçeride dükkan sahibi olduğu anlaşılan bir adam vardı. Müşteri olarak da kürk mantolu bir hanım.

Küçük çocuk biraz sonra içeri girdi. Ve cebinden çıkardığı taşı dükkan sahibine uzatarak:
“Bu pırlantayı deniz kenarında buldum efendim!” dedi. “Eğer isterseniz size satarım.”
Adam taşa uzaktan bir göz atıp “O yalnızca basit bir çakmak taşı.” dedi. “Tüm kıyı o taşlarla doludur.”
“Hayır” diye atıldı küçük çocuk. “İsterseniz ıslatın. Ne kadar parladığını göreceksiniz.”
Dükkan sahibi zengin müşterisini kaçırmaktan korkuyor ve çocuğu kolundan tutup atmayı planlıyordu.
Kadın onun niyetini sezmişti. Çocuğun taşına yakından bakıp “Tam istediğim şey!” diye gülümsedi. “Onu bana satar mısın?”.


Küçük çocuk taşının gerçek değerini anlayan biriyle karşılaşmış olmaktan son derece mutluydu. Kadının cebine doldurduğu paralar ise aklını başından almıştı. Defalarca teşekkür ettikten sonra koşarak uzaklaştı.

Kadın elindeki taşı kuyumcuya vererek bir zincir takmasını söyledi. Belli ki mücevher gibi taşıyacaktı.
Dükkan sahibi yapmış olduğu uyarıyı dinlemediği için kadının aldandığını düşünüyordu. Bu yüzden de “Söylemiştim ama tekrar edeyim!” dedi. “Satın aldığınız şey basit bir taştır.”
Kadın önce pırlanta kolyesine daha sonra da yüzüğüne bakarak:
“Zannetmiyorum!..” dedi. “O taş bence bunlardan çok daha değerli. Çünkü küçük bir çocuğun umudunu taşıyor.”


Bugün 19 Mayis ...Umutlarin Günü!  Hersey gecebilr ...ancak Herzaman 19.Mayislarin vermis oldugu Umut Hatirlanacak! 

Unutanlara´da Hatirlatacak Babayigitler cikar.


Nice 19 Mayislara... 
Sevgiyle ve Umutla kalin (Journey to Orient)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder